Mary Wollstonecraft (1759-1797)
Yazar, filozof ve kadın hakları savunucusu olan Mary Wollstonecraft, kadınların geçimlerini sağlamak için evlenmelerine karşı çıkarak ailesinin evinden ayrılmış ve o dönemde kadınlara açık olan öğretmenlik, tercümanlık, okul müdürlüğü ve çocuk bakıcılığı gibi pek çok işte çalışmıştır.
Jüponlu Sırtlan lakaplı Wollstonecraft’ın Kız Çocukların Eğitimi Hakkında Düşünceler, Kadın Haklarının Savunulması ve İnsan Haklarının Korunması gibi çok sayıda makalesi ve eseri bulunmaktadır.
Harriet Beecher Stowe (1811-1896)
Amerika İç Savaşı döneminde kölelik karşıtı romanlar yazan ve Tom Amca’nın Kulübesi isimli romanıyla dünyaca tanınan Stowe’un; Mark Meriden, Old Town Folks, Pink and White Tyranny, Woman in Sacred History ve The Poor Life gibi çok sayıda eseri bulunmaktadır.
Florence Nightingale (1820-1910)
Modern hemşireliğin ve ilk sivil hemşireler okulunun kurucusu olan Florence Nightingale, aynı zamanda bir sosyal reformcu, istatistikçi ve hemşiredir. Kırım Savaşı sırasında eğitim alan hemşirelerin yöneticiliğini yapmıştır. Savaş sırasında yoğun olarak çalışan Nightingale’e Lambalı Kadın lakabı verilmiştir.
1860 yılında St. Thomas’ Hospital isminde kendi hemşirelik okulunu kuran Nightingale, bunun yanı sıra sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, Hindistan’daki açlık yardımının devamlılığı ve kadınların işgücüne katılımı gibi pek çok alanda da çalışmalarda bulunmuştur.
Elizabeth Blackwell (1821-1910)
1849 yılında, dönemin tüm zorluklarına rağmen, dünyada tıp diploması alan ilk kadın olan Elizabeth Blackwell, 1800’lerin ikinci yarısında kadınlar için tıp okulu açmıştır.
Emmeline Pankhurst (1858-1928)
Radikal-feminizm kuramcısı ve kadın hakları savunucusu olan Emmeline Pankhurst, 1903 yılında Manchester’da Kadınların Sosyal ve Politik Birliği’ni (Women’s Social and Political Union, WSPU) kurmuştur.
Şiddetsizlik Teorisi’ni geliştiren Pankhurst’un The Powers and Duties of Poor Law Guardians in Times of Exceptional Distress, The Importance of the Vote ve Suffrages Speeches from the Dock gibi eserleri bulunmaktadır.
Marie Curie (Maria Salomea Sklodowska, 1867-1934)
Polonya asıllı kimyager ve fizikçi olan Marie Curie, uranyumu kullanarak yaptığı deneyler sonucunda radyoaktiviteyi keşfetmiş ve radyoaktivite çalışmaları ile iki Nobel Ödülü kazanmıştır.
Radyoloji biliminin kurucusu olan Marie Curie, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın ve bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanıdır.
Marie Charlotte Carmichael Stopes (1880-1958)
Kadın hakları savunucusu olan Marie Stopes, Birleşik Krallıkta doğum kontrolünü savunan ve bu konuda eğitim veren bir klinik açan ilk kişidir. Kilisenin doğum kontrolü ile ilgili katı tutumunun değişmesinde büyük bir rolü olan Stopes, Married Love and Wise Parenthood ve Contraception: Its Theory, History and Practice (Doğum Kontrolü: Kuramı, Tarihi ve Uygulaması) isimli iki eseri bulunmaktadır.
Rosa Louise Parks (1913-2005)
1943 yılında Amerikan Yurttaş Hakları hareketine katılan Rosa Parks, siyahilere uygulanan ayrımcılığa karşı savaşmıştır. Martin Luther King’in öncülüğünde büyüyen direnişin sembolü haline gelen Rosa Parks, 1999 yılında Time dergisi tarafından 20. yüzyılın insan hakları savunucusu seçilmiştir.
Wangari Muta Maathai (1940-2011)
Sürdürülebilir kalkınma, demokrasi ve barışa olan katkılarından dolayı Nobel Barış Ödülü alan Wangari Maathai, çevreci ve siyasi eylemcidir. Hayatı boyunca çok sayıda ödül almasının yanı sıra Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk Afrikalı kadın olan Maathai, aynı zamanda doktor unvanını alan ilk Doğu Afrikalı kadındır.Kenya’da yaklaşık 30 milyon ağaç dikerek Ağaç Kadını olarak da anılmaya başlayan Maathai, Kenya’daki baskıcı rejimle hayatı boyunca savaşmış, çok kez hapse girmiş ve saldırıya uğramıştır.
Benazir Bhutto (1953-2007)
İki kez Pakistan başbakanlığı yapan Benazir Bhutto’nun 1988 yılında seçimleri kazanmasıyla bir Müslüman ülkede ilk kez bir kadın başbakan olmuştur.1999’dan 2007’ye kadar sürgünde yaşayan Bhutto, seçimlere katılmak için ülkesine geri dönmüş ve katıldığı bir seçim mitingi sırasında El-Kaide’nin üstlendiği bir suikast sonucunda hayatını kaybetmiştir.
