Fobi olarak adlandırdığımız olgu; normalde korku yaratmayacak olan bir objeye, aktiviteye veya duruma karşı aşırı korku duyma ve kaçınma davranışında bulunmaya denir. Üstelik bu durum genellikle bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkiler. Kişiler korkularının saçma olduğunun farkındadır, ancak korkularını mantıksal düşünerek engelleyemezler.
Fobik bozukluk, hayatın her döneminde ortaya çıkabilir. Nedeni ise, kişiden kişiye değişir. Bu yüzden en sağlıklısı, bir uzman eşliğinde kişinin her yönüyle derinlemesine incelenmesi ve terapi gerçekleştirilerek nedenlerin tam olarak anlaşılmasıdır.
Günümüzde tedavisi mümkün olan bir hastalık türüdür. Hastaların çoğu, özellikle psikoterapi ile kısa sürede sağlığına kavuşmaktadır.
MİSOFONYA
Misofonya, sesten nefret etme hastalığı olarak tanımlanır. Bu fobiye sahip kişiler, öksürükten sakız çiğnemeye, konuşmadan nefes almaya kadar günlük hayatta mutlaka karşılaşılan seslerden rahatsız olurlar. Ülkemizde çok yaygın olarak bilinmese de, her 4 kişiden 1’i bu hastalıktan muzdariptir.
TRİPOFOBİ
Tripofobi kısaca delik fobisidir. Birbirlerine yakın halde bulunan delikler nedeniye oluşan korku, endişe ve iğrenme hissi olarak tanımlanabilir. Bu fobiye sahip kişiler genellikle sünger, çilek, arı kovanı ve benzeri çok delikli maddelere baktıklarında kendilerini rahatsız hissederler.
NOMOFOBİ
Nomofobi, cep telefonuyla iletişim olanağından uzak kalma korkusu olarak tanımlanıyor. Terim, İngilizce “no mobile phobia” sözlerinin kısaltılmasından oluşur. Teknoloji çağıyla birlikte aramıza karışan bu hastalığa sahip bireyler, telefonlarından uzak kaldıklarına huzursuzluk hissederler. Bu hastalığın tedavisinde ise, öncelikle kişiden telefonsuz kaldığında neler yapabileceğini düşünmeye başlaması isteniyor ve kişinin hayatına küçük telefonsuz aralıklar koyuluyor. Çok ileri vakalarda ise, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi ilaç tedavisi başlanabiliyor.
ATELOFOBİ
Atelofobi, literatürde mükemmel ol(a)mamaktan korkmak olarak tanımlanır. Bu hastalığa sahip kişiler fikirlerinde, inançlarında veya yaptıklarında mükemmelliği elde edememekten korkarlar. Hatta mükemmel olamayacaklarını düşündükleri için birçok eylemi yapmaya yanaşmazlar.
Diğer fobilerin aksine; endişe tepkisi, kişi belirli bir uyarana maruz kaldığında ortaya çıkmaz, ancak herhangi bir zamanda kusurluluk düşünceleri olduğunda ortaya çıkabilir.
KRONOFOBİ
Kronofobi, zaman fobisidir. Zaman olgusunun kişiyi tedirgin etmesidir veya zamanın ilerleyişinden duyulan korkudur. Bu ilerleyiş, olayları/yaşanılanları anlamlandırmayı zorlaştırdığı için ya da hasta ve yaşlı kimselerde ömürlerinin kısıtlı olduğu hissini yarattığı için kaygı verir.
DEİPNOFOBİ / DEİPNOPHOBİA
İnsanların Deipnophobia teriminde tanımladıkları şey, yemek ya da akşam yemeği konuşmaları korkusudur. Bu rahatsızlığa sahip insanlar, akşam bir aile yemeğine katılmaları istendiğine bile kendilerini huzursuz hissederler ve yemekten kaçınmaya çalışırlar. Bazı aşırı durumlarda, tam olarak panik atak geçirebilecekleri kadar müdahaleci ve aşırı derecede endişe bile yaşayabilirler.
PEDİOFOBİ
Pediofobiye sahip olan kişiler, sadece korkunç gözüken oyuncak bebeklerden değil, hepsinden korkuyorlar. Ayrıca korktukları şeyler arasında vitrin mankenleri ve robot oyuncaklar da var.
SPEKTROFOBİ
Spektrofobi, ayna veya spektrum korkusudur. Aynalardan, aynadaki yansımanı görmekten korkma durumudur. Aynada birisi tarafından izlenmekten korkmak da buna dahildir. Çoğu zaman, bu korku dini inançlara veya batıl inançlara bağlanabilir. İzlediğimiz film ve dizilerde aynalar; ruhlar, hayaletler, cinler ve benzeri varlıklar için portal görevi görür. Bu fobik bozukluğa sahip insanlar, bu varlıklarla ayna aracılığı ile iletişime geçmekten korkarlar.
ABLÜTOFOBİ
Ablütofobi, kişilerin banyo yapmaktan, suya girmekten korkması veya suyla temas etmekten korkmasına denir. Ablütofobi, spesifik fobi sınıfına girmektedir. Genellikle kadın ve çocuklarda daha çok görülür. Ayrıca boğulma tehlikesi geçiren insanlarda da travma sonrası bozukluğu olarak Ablütofobi görülebilir.
PANFOBİ/PANOFOBİ
Bu fobi çeşidinde birey her şeye karşı bir korku içindedir. Korkuyu oluşturan spesifik bir unsur yoktur. Bütün korku çeşitleri tek bir çatı altında toplanmıştır. Kişi her zaman kaygılı ve depresiftir. Korkunun kaynağı bütünüyle insan aklıdır. İlaçla değil, psikolojik destekle kaygı azaltılabilir.