Venüs Projesi, Jacque Fresco ve Roxanne Meadows tarafından 1995 yılında başlatılmıştır. Proje ismini Okeechobee Gölü yakınlarında Venüs, Florida’da bulunan araştırma merkezinden almıştır.
Jacque Fresco’nun gelecekle ilgili planlarını gerçekleştirmek amacıyla kurduğu organizasyon; toplumu geliştirmeyi ve daha ileriye taşımayı amaçlamaktadır. 1995 yılında günümüze çeşitli konferanslar, büyük yankı uyandıran belgeseller ve videolarla ilerlemiş ve yayılmıştır.
Giderek daha fazla dikkat çeken organizasyon ve projenin detayları ise şu şekilde özetlenebilir:
‘Dünyada yanlış bir şeyler var’ düşüncesi ile ortaya çıkan ve fütüristtik bir bakış açısıyla oluşturulan Venüs Projesi, ilk olarak Zeitgeist Addendum belgesinde Fresco tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Fikirleri Büyük Buhran döneminde şekillenen Fresco, serbest piyasa ekonomisinin ve kapitalizmin insanların sisteme ve para yönetimini elinde tutan kurumlara olan güvenini yıkacağına inanarak kaynak bazlı ekonomiye geçişin doğal bir süreç içinde gerçekleşeceğini belirtmektedir.
Venüs Projesi’nin temeli mevcut para ve kâr bazlı ekonomik sistemin kaynak bazlı ekonomik sistem ile ortadan kalkmasına dayanır.
Organizasyona göre, kaynak bazlı ekonomi; yenilenebilir şehirlerin kurulmasında, enerji etkinliğinin artmasında, doğal kaynak yönetiminin etkinleşmesinde ve gelişmiş otomasyonun gelişmesinde topluma geniş çaplı, büyük bir fayda sağlayacaktır.
Yoksulluk, kıtlık, toplumdaki her türlü yozlaşma, suç ve savaşların nedeni Jacque Fresco’ya göre kâr bazlı ekonomik sistemden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra Fresco, var olan sistemden dolayı teknolojik gelişmelerin de kasıtlı olarak yavaşlatıldığını da belirtmektedir.
‘Eğer kullandığımız tüm araç ve gereçler, gerçekte var olan teknolojinin sunduğu en yüksek verimlilikte üretilseydi, üç ayda bir modası geçen elektronik cihazlara sahip olmazdık.’
Kârlılık bazlı ekonomi sona erdiğinde insanlar için daha fazla kaynak bulunabileceği, daha fazla ürün sağlanabileceği; kıtlığın, yoksulluğun ve açlığın ortadan kalkacağı teorisini geliştiren Fresco’ya göre; keşfedilecek kaynak bolluğu, insanların yozlaşma, bencillik ve açgözlülük eğilimini azaltarak birbirimize duyduğumuz güveni artıracaktır.
Paranın varlığının bir gerekçesi olmadığını savunan Fresco, ihtiyacımız olan şeyleri üretmek için yeterli bollukta kaynak ve teknolojiye sahip olduğumuzda hiçbir şeyi satmaya gerek olmayacağını ve insanların iş gücü olmamasını sağlayacak otomasyon ve makinelerin geliştirilebileceğini savunmaktadır. Ayrıca insanların daha uzun, sağlıklı ve anlamlı bir yaşama kavuşacağını, insanların gerçek potansiyellerini ortaya çıkaracağını ve toplumun hızla ilerleyeceğini belirtmektedir.
Venüs Projesi’nin gerçekleşmesi amacıyla gönüllü çalışan aktivistlerin bulunduğu ve iletişim kurduğu Zeitgeist Hareketi; Zeitgeist: Addendum, Zeitgeist: Movement Orientation (Zeitgeist: Aktivist Rehberi) ve Zeitgeist: Moving Forward belgesellerinde mevcut küresel sorunları ve olası çözümlerini açıklamıştır.
Fresco’nun hayatının ve çalışmalarının yer aldığı Planlı Gelecek (Future by Design) ise 2006 yılında yayımlanmıştır.
‘II. Dünya Savaşı’nın başında ABD’nin elinde 600 kadar birinci sınıf savaş uçağı vardı. Bir sene içinde, 90,000 den fazla uçak yapılarak bu eksikliğin üstesinden gelindi. II. Dünya Savaşının başında soru şuydu: Savaş için gereken donanımı üretmemizi sağlayacak yeterince finansal kaynağımız var mı? Cevap: Hayırdı. Ne yeterince para ne de yeterince altın vardı; ancak gereğinden fazla doğal kaynak vardı. Var olan kaynaklar sayesinde savaşı kazanmaya yetecek yüksek üretim ve etkinlik sağlandı. Maalesef bu sadece savaş zamanlarında dikkate alınıyor.’
J. Fresko
Organizasyon, günümüzde kullanılan kısıtlı kaynaklar yerine güneş ışığı, rüzgar ve okyanus akıntıları gibi doğal ve sınırsız kaynakları kullanmanın hem doğayı koruyacağını hem de mevcut küresel sorunları çözeceğini savunuyor. Elde edilen enerji sayesinde ise teknolojinin hızla gelişeceğini ve insanların çalışmak zorunda kalmayacaklarını belirtiyor.
Tüm insanlara barınma, eğitim ve sağlık hizmeti, güvenli bir yaşam ve temiz bir çevre vaat eden proje; sınırların kalkacağı, tek bir hükümetin ve sınırsız kaynağın olacağı bir dünya inşa etme amacını taşıyor.
Organizasyonun tasarladığı gelecekte; en dışta tarım alanlarının, tarım alanlarının etrafında su kanallarının, içe doğru gittikçe dinlenme alanlarının ve parklarının bulunduğu, küçük göletlerle çevrili evlerin yer aldığı çemberin sonrasında sosyalleşme alanları ve okul, hastane, kütüphane, konservatuvar, tiyatro, konferans salonu ve araştırma merkezlerinin bulunduğu iç içe geçmiş çemberlerden oluşan şehirler yer alıyor.
Venüs Projesi, insanların ve evlerin ihtiyaçlarının merkezi bir sisteme bildirileceği, ihtiyaçların ücretsiz olarak dağıtılacağı ve hayatlarımızı gölgelemeyecek, dikte altına almayacak bir sistem kurulacağını savunuyor.
‘İnsan doğası diye bir şey yoktur; insanları davranışları vardır ve bu davranış şekilleri tarih boyunca sürekli değişmiştir.’
Roxanne Meadows