İlk çağlardan günümüze kadar gelen birçok değişik dönemde hazcı öğretiler geliştirilmiştir. Geçmiş zamanlarda daha bireyci bir karaktere sahip olan bu öğretiler, Günümüzün modern yapısıyla birlikte toplumsalcı bir karakter kazanmaya başlamıştır. Hazcılık kavramı, literatürde Hedonizm olarak geçmektedir.
Cārvāka
Hedonizmin kökenlerinin eski Hint felsefesi Cārvāka’dan geldiğine de inanılmaktadır. Cārvāka’nın temellerini oluşturan felsefi düşüncelerde, insanın yaşadığı bazı acıların onu şehvete yönelttiğine inanılır. Cārvāka’nın temellerini kurduğu bu felsefi görüşü Yunan filozoflar Aristippos ve Epikür geliştirmiştir.
Aristippos
Etik tarihe bakıldığında hazcılığın ilk temsilcisi büyük düşünür Aristippos’tur. Aristippos’un görüşüne göre, yaptığımız her eylemin nedeni, mutlu olmak isteğinden gelmektedir. Yaşamın yegâne temeli hazdır. Haz insanı insan eden, diğer varlıklardan ayıran duygudur. Kavrayabildiğimiz şeyler de duygularımızla alabildiğimiz kadardır, bu bilgiler bundan öteye geçemez. Bu yüzden Aristippos duygularımızın getirdiği hazza yönelmeyi, acıdan kaçmayı öğütlemektedir.
Epikür
Hazcılık felsefesinin bir diğer temsilcisi olan Epikür ise tam tersine, Aristippos’un fiziksel hazzına karşı manevi hazzı yeğler. Epikür için en büyük zevk, ruh dinginliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Epikür’ün bu felsefesine göre bu dinginliğe bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılacaktır. Ona göre en üstün haz, manevi hazdır.
Hazcılık felsefesi genel olarak ahlaki ve psikolojik hedonizm olarak iki şekilde sınıflandırılmaktadır.
Psikolojik Hedonizm
Psikolojik hazcılık, ünlü filozof Henry Sidgwick’in görüşüne göre bizi neyin motive ettiğine dair deneysel bir teoridir. Bu teoriye göre yaşantımızda kullandığımız tüm eylemler, zevki artırmayı ve acıdan kaçınmayı hedefler. Bu genellikle egoizmle birlikte anlaşılır, yani her insan yalnızca kendi mutluluğunu hedefler. Eylemlerimiz, zevke neyin sebep olduğuna dair inançlara dayanır.
Ahlaki Hedonizm
Bir diğer hazcılık türü olan Ahlaki Hedonizm ise en dar anlamıyla, zevki artırma ve acıyı azaltma düşüncelerinin ne yapmamız gerektiğini veya hangi eylemin doğru olduğunu belirlediği tezidir. Bu tez daha çok sosyal yapıyı ve sosyal refahı savunur.
Hedonizm felsefesini kanıksamış ve bu akımın taraftarı olan kişilere Hedonist adı verilir. Bu terim anda yaşayan, sadece anın kendilerine iyi hissettirdiği şeyleri yapan bir kişi için kullanılır. Bir Hedonistin tek istediği, başkasına aldırış etmeden her zaman mutlu, memnun ve sakin hissetmektir.
Carpe Diem
Carpe Diem kimi kaynaklarca en ünlü hedonist slogan olarak kabul edilir. Bu slogan, ünlü ozan Horatius’un kaleminden çıkmadır. Kelime tam manasıyla anı yaşa, anı yakala anlamlarına gelmektedir.
Günümüzde Hedonizm
Günümüzde Hedonizm kavramı tam manasıyla popüler kültür ile eşleşmiş bir felsefedir. Hazza ve sosyal statüye erişmek isteyen insanlar popüler olan ne varsa kullanma eğilimindedirler. Hedonizm, dizi platformlarında, billboardlar ve sosyal medyada, kısaca kitle iletişim organlarında karşımıza çıkan cinsellik, kötü alışkanlıklar, kusursuz vücutlar gibi olguları topluma empoze eden, bunları bir ihtiyaç, bir gereklilik gibi gösteren imgelerin ana temelinde yatan bir felsefedir.
Kapak Görseli: Cornelis de Vos – Triumph of Bacchus