4’lü Takrir (12 Haziran 1945)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı İsmet İnönü’ nün, II. Dünya Savaşı’nın etkileriyle, ekonomi politikaları doğrultusunda çıkarttığı Varlık Vergisi Kanunu ve Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu CHP’de fikir ayrılıklarına yol açmıştı. Çünkü parti içerisinde de toprak ağaları bulunmaktaydı. Bunun üzerine parti üyelerinden Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuad Köprülü bir önerge yayınladı. Önerge CHP politikalarını eleştiriyordu. Adına 4’lü Takrir denildi.
CHP’den Ayrılış ve Partinin Kurulması (1946)
Yayınlanan önergenin ve eleştirilerin ardından Menderes, Koraltan ve Köprülü partiden ihraç edildi. Celal Bayar da partiden istifa etti ve ardından Demokrat Parti (DP) kuruldu. Fakat partinin kapatılma ihtimali vardı. DP’liler endişeliydi. İsmet İnönü’nün ‘Çok partili hayata geçiyoruz’ açıklamasıyla herkes derin bir nefes aldı.
1946 Seçimleri
İsmet İnönü CHP’si, DP’nin kurulmasının ardından erken seçim kararı aldı. Demokrat Parti daha parti üyelerini bile tam olarak seçememişti. Seçime katılıp katılmamak konusunda kararsızdılar ama sonunda katılmaya karar verdiler. 1946 Seçimleri’nde açık oy, gizli sayım ilkesi uygulandı. Seçimlerde hile yapıldığı iddia edildi. İlerde Demokrat Parti bu hile kozunu çok iyi kullanacaktı. Yeni parti 62 milletvekili ile meclise girdi. Meclis, açılış gününde bir ilke imza atıldı. İsmet İnönü meclis salonuna girdiğinde Demokrat Parti milletvekilleri ayağa kalkmadı. İlerde kendi başkanları salona girdiğinde de ayağa kalkmayacaklardı.
1950 Seçimleri ve İktidar
1950 seçimlerine Beyaz Devrim adı da verilir. Bu seçimlerde gizli oy, açık sayım ilkesi uygulandı. Demokrat Parti %52.7 oy almıştı ve tek başına iktidar olmuştu. Milli Şef İsmet İnönü, artık bir muhalefet partisi lideriydi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar oldu. Başbakan olarak Adnan Menderes’i bizzat Celal Bayar seçti ve görevlendirdi.
Kore Savaşı, NATO ve Marshall Yardımları
Demokrat Parti iktidara geldikten sonra, hızlıca yeni kararlar alınmaya başlandı. Halkta tepkilere neden olan Türkçe Ezan’a önce Arapça okunma serbestliği getirildi. İnönü damgalı paralar kaldırıldı. NATO’ya girme amacıyla Kore Savaşı’na asker gönderen Türkiye, bu amacına ulaştı ve 1952 yılında resmen NATO’ya dahil oldu. Marshall Plan’ından da faydalanan DP Türkiye’si bir dönem buğday üretiminde dünya sıralamasında dördüncülüğe kadar yükseldi. Fakat Adnan Menderes’in politikaları CHP’ye ve İnönü’ye karşı sertleşmeye başlamıştı. DP, Malatya’yı 2’ye böldü, Adıyaman yaptı. Kırşehir ilden ilçeye çevrildi. Marshall Planı çerçevesinde ABD’den orduyu eğitmek üzere kıdemli subaylar geldi. Ordu kızışmaya başlamıştı.
1954 Seçimleri ve 6-7 Eylül Olayları
Demokrat Parti getirdiği belli düzeyde bir refahın etkisiyle %57,5 gibi rekor bir oranla tekrar iktidar oldu. CHP’nin sadece 31 milletvekili kalmıştı. DP’de bu mutlak galibiyetin etkisiyle zafer sarhoşluğu denebilecek türde bir değişim yaşanıyordu. 1955 yılına gelindiğinde gazetede yayınlanan bir haberde Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu eve bomba atıldığı yazılıydı. Bu haber ülkede bir infiale yol açtı ve bir çok rum evi yakılıp yıkıldı. 5 bine yakın yer tahrip edildi.
1957 Seçimleri’ne Doğru
6 – 7 Eylül Olayları’ndan sonra, Demokrat Parti Hükümeti toplu halde istifa etti ve tamamen yeni bir hükümet kuruldu. Bu olaylardan sonra Menderes, parti politikalarını sertleştirmeye başladı. Birçok yargıç terhis edildi, gazetecilere baskılar yapıldı, protesto yapmak suç sayıldı. Bu baskı havası içinde gidilen seçimlere gidildi, fakat parti hala güçlü konumdaydı. %47,2 oyla parti tekrar iktidardaydı ama bir şeylerin yanlış gitti anlaşılıyordu. Türkiye aldığı borçları ödeyemez hala gelmiş durumdaydı ve 1958’ devalüasyon kararı alındı.
Uçak Kazası ve Darbe Sesleri
İktidar ve muhalefetin giderek sertleştiği bu dönemlerde çok önemli bir olay yaşandı. Adnan Menderes, Kıbrıs Meselesi için Londra yolundayken bulunduğu uçak düştü. Menderes kazayı şans eseri birkaç sıyrıkla atlattı. Kazada 14 kişi vefat etti. Bu kaza biraz olsun gerginliği yatıştırdı ama orduda darbe planı yapılmaya çoktan başlanılmıştı.
Cemal Gürsel’e darbe ekibinin başına geçmesi konusunda istekte bulunulmuştu. DP’nin kurduğu Tahkikat Komisyonu, bardağı taşıran son damla olacaktı. Bu komisyona her türlü yetki verilmişti ve amacının CHP’yi tümden kapatmak olduğu düşünülüyordu. Medya bastırılıyor, gazeteler kapatılıyordu. Üniversiteler de kapatılmıştı.
27 Mayıs İhtilali
27 Mayıs 1960 gecesi yapılan ihtilalle asker idareyi eline aldı. İhtilalcilerin bildirisini radyodan Alparslan Türkeş okudu. Celal Bayar’ı tutuklamaya geldiklerinde Bayar’ı elinde bir silahla intihar etmek üzereyken bulan ihtilalciler, son anda silahı elinden almışlardı. DP’liler tutuklandı ve yargılanmak üzere Yassıada’ya götürüldü. Org. Cemal Gürsel başkanlığında bir hükümet kuruldu. DP’liler 1 buçuk yıl sürecek bir yargılanma safhasına geçirdiler.
İdam
Uzun ve sancılı yargılama dönemi sonucunda 15 kişi idama mahkum edildi. Fakat bu idamları Milli Birlik Komitesi’nin de onaylaması gerekiyordu. Komite idamlardan 3’ünü onayladı. Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Fatih Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes idam edildi. Celal Bayar ve Refik Koraltan’ın cezaları ömür boyu hapse çevrildi. DP partisi kapatılmış ve 1946’da canlanan demokrasi tekrar bir darbe yemiş oldu.