Kısaca Maske
En genel anlamıyla maske, yüze takılan yapma bir yüzdür.
Maske yapımında kullanılan malzeme ve gereçler, kültüre ve kullanım amacına göre değişir. Bu malzemeler altın, gümüş, tunç, deri, karton, kağıt, tahta, plastik, kumaş, pişmiş toprak, metal, lif, boynuz ve tüy olabilir.
Kullanım amacı ne olursa olsun, maskelerin önyüzü çoğunlukla çeşitli biçimlerde işlenir veya süslenir.
Ayrıca maskeler, yine kullanım amaçlarına bağlı olarak, bir madalyon büyüklüğünde olabileceği gibi tüm bedeni kaplayan boyutlarda da olabilir.
Maske Kelimesinin Kökeni
Kelt dilinde mask, İtalyanca’da maschera, İspanyolca’da mascara ve Fransızca’da masqué olan kelimenin kökeni; Latince’de hayalet anlamına gelen mascus (masca) kelimesinden gelmektedir.
Ayrıca Arapça’daki maskara kelimesi; kostüm giymiş kişi ve soytarı anlamlarına gelmektedir.
Kelime Türkçeye, Fransızca masqué kelimesinden geçmiştir.
Maskenin Kısa Tarihi
Arkeolojik kazılarda bulunan ve 11 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen en eski maske, kireç taştan oyulmuştur. Nahal Hemar’ın mezarında, 12 parça halinde bulunan maske, birleştirilmiş şekilde İsrail Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Bildiğimiz diğer en eski maske örnekleri ise, M.Ö. 9000-7000 yıllarına, yani Neolitik Döneme aittir.
Kötü ruhları kovmak amacıyla yapıldığı düşünülen bu maskeler, taştan oyulmuş ya da pişirilmiş kilden yapılmıştır.
Kuzey ve Güney Amerika
Aztekler, İnkalar ve Mayalar gibi Kuzey ve Güney Amerika yerlilerine ait maske örnekleri ise, genellikle ağaç oymadır. Bu maskelerin, özel kostümlerle birlikte dini törenlerde kullanıldığı düşünülmektedir.
Ayrıca, Azteklerin cenaze törenlerde kefenin üzerine yeşim taşından oyularak yapılmış maskeler yerleştirdikleri bilinmektedir.
Amerika kıtasındakine benzer bir şekilde, Mısır’da da yöneticilerin ölümünden sonra, bedenlerinin mumyalandığı ve yüzlerine maske yerleştirildiği bilinmektedir.
Antik Yunan ve Roma
Persona kelimesi, Antik Yunan ve Roma toplumlarında, hem maske hem de vatandaş anlamlarına gelmektedir.
Bu toplumlarda ölen ataları temsilen kullanılan maskeler, balmumundan yapılıyordu (lararium) ve kutsal aile odalarında saklanıyordu. Aileden biri öldüğünde ya da aileye yeni biri katıldığında gerçekleştirilen törenlerde kullanılıyorlardı.
Afrika
Afrika toplumlarında genellikle, doğa olaylarını ve insanları etkileyebileceği düşünülerek doğaüstü güçleri temsil eden maskeler yapılıyordu.
Bunun yanı sıra maskeler, dini törenlerde bolluk, bereket ve korunma için, erginlik gibi önemli dönüm noktalarına dair törenlerde ve avlanma sırasında kullanılmaktaydı.
Bazı kaynaklara göre, çocukları korkutmak amacıyla yapılan maskeler de bulunuyordu.
Japonya
Japonya’da 14. yüzyılda ortaya çıkan ve günümüzde de devam eden No Tiyatrosu’nda oyuncular, özel kostümlerin yanı sıra ahşaptan yapılan maskeler kullanırlar.
Bu maskeler; cinlerin, şeytanların, tanrı ve tanrıçaların yanı sıra çeşitli karakterleri ve ruh hallerini de temsil ederler.
Geçmişten bugüne…
Neredeyse tüm kültürlerde geleneksel törenlerde kullanılan ve önemli kişilerin ölümünün ardından yapılan maskeler, farklı zamanlarda tiyatral bir öğe olarak yeniden anlam kazanmıştır.
Ortaçağ’dan itibaren, özellikle Avrupa toplumlarının savaşlarda; saray eğlenceleri, balolar ve karnavallar gibi etkinliklerde kullandığı maskeler, günümüzde de festivallerin yanı sıra mim sanatında ve diğer sahne sanatlarında kullanılmaktadır.
Gizlenme, korunma, benzeme, yanıltma gibi pek çok amaçla kullanılan maskeler, günümüzde de benzer amaçlarla varlığını sürdürüyor:
- Buz hokeyi ve eskrim gibi çeşitli spor dallarında kullanılanlar,
- Eylemler ve isyanlar sırasında kullanılanlar,
- Hırsızlar gibi suçluların tanınmamak amacıyla kullandıkları maskeler,
- Doktor ve hastalar tarafından kullanılanlar,
- Gaz maskeleri,
- Cadılar Bayramı ve Rio Festivali gibi etkinliklerde kullanılanlar, vb.