Sürrealizm Doğuşu
Sürrealizm (Gerçeküstücülük), 1924 yılında Fransa’da ortaya çıkan bir akımdır. Kurucusu, yazar ve şair olan André Breton’dur. Temelleri ise, Dadaizm akımına dayanmaktadır.
Sürrealizm Akışı
Bu akım, bilinçaltı ile beslenir. Sürrealistlere göre bilinçaltı; toplum, ahlak, din ve yasa gibi zorunluluk unsurları ile oluşmaktadır. Akıl ve mantığı kilit altında tutan sürrealistler, saf benliği ortaya çıkarmak için; hayaller aleminde özgürce dolaşırlar.
Sürrealizmin temelinde yatan ana unsur, insandır. İnsan, bir arayış içerisindedir. Kimliği, gerçekliği arar. Bu arayış ile insan derinlere doğru inmeye başlar. Şu an yaşadığı maddesel dünyadan uzaklaşır, özünün sırlarını keşfetme ihtiyacını kabul eder. Bilinçaltı ona bu sırları verir. Kendini keşfedebilmek ve kendini gerçekleştirebilmek için farklı düşünce metotlarıyla bilinçaltına ulaşır. Böylece, bir içe dönüş gerçekleşir.
Sürrealizm, bugüne kadar ihmal edilmiş olan bazı çağrışım biçimlerinin yüksek gerçekliği, rüyanın büyük kudreti, düşüncenin karşılıksız oyunu hakkındaki inanışa dayanıyor. Sürrealizm, diğer bütün ruhsal mekanizmaları tamamen ortadan kaldırmayı ve hayatın başlıca sorunlarının çözümünde onların yerini almayı amaç edinir.
André Breton
Sürrealizm Öncüleri
- André Breton
- Paul Eluard
- Louis Aragon
Sürrealizm ve André Breton
André Breton, ilk sürrealizm manifestosunu 1924 yılında yayımlar ve bu, kuruluş ilan edilir. Breton, otomatik yazı metodunu kullanır. Bu tekniğin esası; hızlı bir şekilde, durmadan kâğıda yazmaktır. Noktalama işaretlerine dikkat etmeden, aklın denetiminden uzak, ahlaki ya da estetik her türlü kaygıdan sıyrılmış olarak bilinçaltına yol alıp, yazmaktır. Bir nevi trans halinde olmaktır.
Kendimde gördüğüm her türlü beğeninin, kendimde hissettiğim eğilimlerin ve yakınlıkların, maruz kaldığım cazibelerin, başımdan geçen ve yalnızca benim başıma gelen olayların ötesinde, kendimi yaparken seyrettiğim bir sürü hareketin, yalnızca ve yalnızca benim hissettiğim heyecanların ötesinde, diğer insanlar karşısında, beni onlardan ayıran şeyin nereden kaynaklandığını değilse de neden ibaret olduğunu öğrenmeye çaba gösteriyorum.
André Breton
Sürrealizm ve Sigmund Freud
Freud, psikanaliz kuramında geliştirdiği bilinçaltı kavramıyla çoğu sürrealiste ilham olmuştur. Freud’a göre; ‘İnsan zihninin dünyadan edindiği veriler bilinçaltında toplanır. Bu bilinçaltı veriler rüyalar aracılığı ile açığa çıkarlar.’ Freud’un bu tezinden yola çıkan sürrealistler; rüyalardan kalan görüntü veya hisleri, imgeler yoluyla sanatlarına yansıtabilmektedirler.
Dün geceki rüyam, belki de bir önceki gece gördüğüm rüyanın devamıydı ve bu geceki rüyam da, mükemmel bir kesinlikle, dün geceki rüyamın devamı olacak.
André Breton
Sürrealizm ve Salvador Dali
Bilinçaltını tuhaf ve çarpıcı imgeleri ile eserlerine aktarmayı başaran İspanyol sürrealist ressamdır. Dali’nin yaratıcı düşüncesinin ardındakiler; düşleri, korkuları ve hayalleridir. Dali yatağının yanında bir kâğıt ve kalem bulundurup rüyalarını not ettiğini ve Freud’un yazılarını büyük bir ilgiyle takip ettiğini aktarmıştır. Eriyen Saatler adlı eseri; rüyada ortaya çıkan garip unsurlarının bir portresidir.
Sürrealizm yıkıcıdır, ama yalnızca vizyonumuza sınırlar koyan prangaları yok eder.
Salvador Dali
Türk Edebiyatında Sürrealizmin Temsilcileri
- Orhan Veli Kanık
- Melih Cevdet Anday
- Oktay Rıfat Horozcu
KARGA
Alışamadığım bir çiçek koklamak isterdim.
Lakin güle benzemesinden korkuyorum.
Beni neden eteğimden çekiyorsun karga?
Bunu mutlaka yapacağım.
Sen ömrün hercümercinde
Daima aydınlık ve güzelsin
Sana karga dokunamaz.
Bir bulut götürmeden başımı
Çabuk beni yıldızlara gömünüz!Orhan Veli & Oktay Rifat