Bir insanın niteliği, kıyafetiyle;
Nezaketi, davranışıyla;
Bilgisi, konuşmasıyla;
Becerisi, işiyle;
Görgüsü, yemesi-içmesiyle ortaya çıkar.
‘Adabı Muaşeret’ Arapça kökenlidir. Adap, ‘edep’ kelimesinin çoğuludur. Muaşeret ise, ‘yaşam’ anlamına gelmektedir. Adap ve Muaşeretin birleşimiyle, ‘edepli yaşama sanatı’ ortaya çıkar.
Peki, nedir bu edepli yaşama sanatı? Bulunduğunuz yerde kişilerin birbirleriyle veya toplum ile olan ilişkilerinde, yasal zorunluluk dışında uymaları gereken sevgi, saygı ve incelik kurallarıdır.
Bütün insanlar saygı gösterilmesini hak eder. İletişim hem beden hareketlerini hem de sözlü ifadeyi kapsar. Yapılan araştırmalara göre iletişimde; sözcükler %10, ses tonu %30, beden dili ise %60 etkilidir.
Buna göre;
Konuşurken gülümseyerek, yumuşak bir ses tonu ile, konuşulan kişi ile göz teması kurarak, ne çok yüksek ne çok kısık ses tonu ile konuşulmalıdır. Karşımızdaki kişinin bizi rahat işitmesi gerekir.
Yemek yerken ağız şapırdatmak, aksırmak, sümkürmek, masada tat kaçıran konulardan konuşmak, telefonla konuşmak ve telefonla uğraşmak kaçınılması gereken davranışlardır.
İş görüşmesinde görüşme saatinden en az 5-10 dakika önce görüşme yerinde olmak, başvuru yapılan pozisyonun bilincinde olmak, başvuru yapılan firma hakkında bilgi sahibi olmak, görüşmeye katılamama durumunda mutlaka haber vermek gerekir.
Misafirlikte ve ziyarette çok uzun kalınmamalı, hasta ziyaretlerinde uygun ikram ve hediye götürülmelidir. Birçok ev ziyaretinde ayakkabınızı çıkarmanız tercih meselesidir.
Arkadaşlıkta arkadaşınızı yermemek, ona iyi davranmak, onu dinlemek, bencil olmamak, seviyeli ve sevgiyle ilerlemek çok önemlidir.
Beden dilinde ve görünüşte genellikle insanlar karşılarındaki kişiyi, daha ağzını açıp bir sözcük söylemeden, ilk gördükleri şekliyle değerlendirir. Hafızasına ilk önce o görüntü kazınır. Aslında beden dili insanların sözlü iletişimi geliştirmeden önce kullandıkları ilk dil ve ilk anlaşma aracıydı. Bu yüzden duruş, insanın kendisini dış dünyaya karşı ortaya koyuş şeklidir. Beden dilini bilmek, hem kendimizi kontrol etmemizi, hem de karşımızdakinin beden dilini fark edip ona göre davranmamızı sağlar.
Hastane, müze ve tiyatro gibi yerlerde sessiz olmak gerekir. Koşmamak ve bağırmamak gerekir. Çevredeki insanları rahatsız etmemek gerekir. Sadece insanları değil doğayı da rahatsız etmemek gerekir. Örneğin; çevreye çöp atmamak gerekir. İsviçre’de yere çöp atmak, Almanya’da yere tükürmek ve Hollanda’da içtiğiniz herhangi bir içeceğin veya sağlıklı olmayan herhangi bir alışkanlığı yere atmanız yasaktır attığınız zaman para cezasına tabii tutulursunuz.