7 Nisan 2024

10 Maddede Kısaca Alevilik ve Cem

Nazan Avcı

~11dk

Alevilik, yüzyıllardan beri özellikle Anadolu’nun bazı yörelerinde, bilinmediği ya da yanlış yorumlandığı için çeşitli olumsuz yaşam biçimleriyle, kültürel ve sosyal ögelerle tanımlanmıştır.

Oysa Alevilik detaylı bir şekilde araştırılıp incelendiğinde, özünde İslam dinini reddetmeyen, toplumun inançsal, kültürel ve sosyal yaşamını özünde taşıyarak yaşatan, sevgi ve saygı dolu, barışçıl ve evrensel bir inançtır.

İslam, üzerinde her renkte çiçeğin açtığı, her birinin ayrı ve güzel kokular saçtığı; her dalında gerçek tadını veren meyvelerin olduğu ulu bir ağaca benzer.

Allah-Muhammed-Ali üçlemesiyle kendisini simgeler. Dört kapı kırk makamla inanç sistemini belirler. Ehl-i Beyt ve Kerbela olgularıyla sevgiyi, zalimin zulmüne karşı direnmeyi sembolleştirir. Hacı Bektaş Veli ile kendi kültürünü ve hoşgörüyü, “eline, diline, beline sahip ol” deyimiyle ise sosyal yaşamı birleştirir.

Alevilik, kini, nefreti ve düşmanlığı reddeder.

Sevgiyi, saygıyı ve barışı kendine ilke edinir. Bireyler ve toplumlar arası sosyal dayanışmayı pekiştirir. Musahip kardeşliği, kirvelik olgularıyla ikrar verme duygusallığına erişir. İbadetini başka dil ve kültürle değil kendi öz kültürüyle özdeşleştirir. En yüce değerin insan olduğunu benimser, “Halka hizmet hakka hizmettir” olgusuyla topluma hizmet sunmanın yüceliğine ulaşır. 

Alevilikte dinsel yapının içinde Mürşit, Pir, Rehber ve Talip ilişkilerine baktığımızda “Seyitlik Kurumu’’ dinsel yapının direğidir. Anadolu’da yaklaşık 800 yıldır asası ve çarığı ile köy köy dolaşan ve Aleviliği artısıyla eksisiyle bugüne taşıyan Horasan Erenleri, gönüllü pirlerdir.

Anadolu’da halka bilgi veren, halkı aydınlatan; benim Kâbe’m insandır, çok keramet var insanda, hak Ademdedir diyen, yeri gelince Selçuklu’nun, Osmanlı’nın zalim sultanlarına karşı halkı örgütleyip karşı koyan, damarlarında Evlad-ı Resul kanı akan, Horasan Erenleri’dir.

Mürşit, Pir, Rehber bunlar aynı zamanda bin bir baskıya karşı Anadolu Aleviliğini gizli saklı yollarla yaşatan, eğitenlerdir.

Kırklar ve Yediler

Kırklar, Türk halk inancında Kırk Evliya veya Kırkavlan da denilir; bilinmeyen bir yerlerde yaşayan kırk kutlu kişidir. Derviş motifiyle yakından bağlantılıdır. Kimi görüşlere göre her çağda kimliği bilinmeyen (bazen bunu kendileri bile bilmeyen) kırk kutlu kişi vardır. Ve kötülüklerle dolu dünya onların yüzü suyu hürmetine ayakta durur.

Hristiyan Türklerde 40 Aziz kavramı vardır. Onlar için 40 mum yakılır. Kırklara karışan erenler veya yiğitler de bir daha görünmezler. Kırk Türk, Altay, Orta Asya ve Ortadoğu mitolojilerinde, halk kültüründe ve ayrıca İslam inancında kutsal sayıdır. Gırk, Kırh, Kırn olarak da söylenir. İslam’ın etkisiyle önemi artmıştır. Kırk eren tarafından veya kırk şaman tarafından korunan kutlu kişilere Kırklı adı verilir. 

Yediler, kendilerine özel görevler verilmiş peygamberlerdir: İbrahim, Halil, Musa, Harun, İdris, Yusuf ve İsa.

  • Muhammed, Hatice-yi Kübra, Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Selman-ı Farisî.
  • Yedi Erenler (7 kayıp ermiş)
  • Yedi Ulu Ozan (Nesimî (14. yy), Fuzûlî (16. yy), Şah Hatai (16. yy), Pir Sultan Abdal (16. yy), Virani (16. yy), Yemini (15. yy), Kul Himmet (16. yy)
  • Yedi Burç (bilim, cömertlik, sabır, marifet, perhiz, korku, edep)

Bir başka tanım ateş, su, toprak, rüzgâr, can (erkek), canan (kadın), çoban (çocuk) olarak vahdeti tanımlayan birliktir.

Alevilik inancında Üçler, Beşler, Yediler, On ikiler (12 İmam) ve Kırklar (Kırklar Meclisi) sıralamasında önemli bir yeri vardır. 

Cem, Cem Çeşitleri ve On İki Hizmet Erkanı

Aleviliği bir bütün olarak anlamak ve kavramak, cem ibadetini anlamaktan geçer. Cem kelime anlamı olarak; birleşme, birlik olma, bir araya gelme ve gönülleri birleme demektir. Alevi inancında ibadet için cem olma, bir araya gelme amacından yola çıkarak, bütünleşme anlamında kullanılır. Cem’de yapılan her hareketin, söylenen her sözün inançsal, kültürel ve toplumsal olarak sembolik anlamları vardır. 

Cem özgürlük, eşitlik, ibadet ve sevgi yeridir. Hak -Muhammed- Ali muhabbeti yapma ve hizmet yeridir. Kul-köle, efendi-bey olunmayan, eşit ve hür canların buluştuğu yerdir. Cem af, şefaat, rıza meydanıdır. Edep ve erkan yeridir. Cem’in inançsal kaynağı ise, Kırklar cemidir. 

Cem ibadetinde duruş biçimi duvara değil cemale, “Didar-i pak” olarak ifade edilen İnsan-ı Kamilin yüzüne bakmak, varlıkların en kutsalı kabul edilen insanı ve bu şekilde kendini tanımak, yaradılışın ve hayatın anlamını kavramak, insanı kutsal görmek, Alevilerde ibadetin esasını oluşturur. Bu anlayışla Aleviler, ”Secde Adem’edir, Hak Adem’dedir” fikrinden hareketle insanı ve insan sevgisini dinin esası haline getirmişlerdir. 

Alevi inancı Cem’siz düşünülemez. Alevilerin yaşam biçimi, cem ibadeti ile iç içedir. Yola girmenin, musahip ikrarının verildiği, erkandan geçildiği, sorgu ve yargı mekanıdır. 

Cem erkanı, on iki hizmetin yerine getirilmesinden oluşan kutsal bir ibadettir. Cem erkanında Kırkların, Kerbela’nın, 12 İmamların anısına, Şah İsmail Hatayi’den, Pir Sultan Abdal’dan, Kul Himmet’den, vs. miraçlama ve semah yapılır, duaz-ı imam ve deyişler söylenir. Yola verilen ikrar tazelenir, lokmalar dağıtılır, dargınlıklar giderilir, toplum arasındaki adaletsizlik giderilir, rızalık alınarak ikilikten birlik sağlanır.   

Alevi ibadet erkanında Cem çeşitleri

  • Irşad-Eğitme Cemi: Genel anlamda, yola girecek canlara yolun edep erkanı anlatılır, gösterilir ve öğretilir.
  • Abdal Musa Cemi: Abdal Musa lokması ile toplum arasındaki ikilik giderilip, gönülleri birlemektir. Paylaşım nizamına, bağlı kalmaktır.
  • Lokma-Kurban Cemi: Adak, lokma ve yemekler yapılır. Emek paylaşımı ve helalleşmedir. Yani kul hakkı adına kulun kuldan razı olması, hakkını helal etmesidir. Bu cemde darda indirme erkanı da, yerine getirilir.
  • Görgü(İkrar) Cemi: Bütün kötülüklerden arınmış, ikrarına bağlı ve Muhammed Ali birliğine inanan evli canlar katılır. Bu ikrar musahiplik ikrarıdır, erkanıdır.  

Cem erkanları üç aşamalıdır:

  • Genel bilgilendirme,
  • Sorgu ve sual, rızalık alınması ve
  • İbadet bölümü. Cem mühürlenir. Giriş çıkışlar olmaz.  

Cem erkanının ibadet bölümünde Kerbela olayı anlatılarak huşu içinde üzüntüler, bağlılıklar ifade edilir. Genel anlamıyla şiddet ve zulüm reddedilir ve yapanlara ise, lanet okunur. Ehli Beyt’e yapılan zulüm, haksızlıkları Duaz-ı İmam, ağıt ve deyişlerle dile getirilir. Çoğu yerlerde toplum Duaz-ı İmamlara, ağıtlara, deyiş ve miraçlamaya eşlik ederler. İmam Hüseyin ve Kerbela şehitleri aşkına çerağlar yakılır, gülbanglar ve dualar okunur. Böylece tevella ve teberra ikrarı tazelenmiş olur.

Semah

Semah tam bir simgesel törendir. Her hareketin tanrısal bir anlamı vardır. ‘Çark atmak’ yani dönmek, her yönde Tanrı’yı görmeyi ve her yönden Nur (tanrısal ışık) almayı anlatır. ‘Ayak vurmak’, benliği (nefsi/egoyu) ayaklar altında ezmek, ona egemen olmak demektir. Kolları yana açmak, olgunluğa yönelmek, teşekkür etmektir. 

Sağ elleri yukarı, sol elleri aşağı dönüktür. Bu, ‘Hak’tan alır halka veririz, hiçbir şeyi kendimize mal etmeyiz, aracı olmaktan başka bir şey değiliz anlamını taşır. 

Semah töreni Tanrı aşkı taşıyanların coşku ile dönmesidir. Bu dönüş hem kendi etrafında hem de çevreyi dönme şeklinde yapılır. Özünden ayrı düşen insanın geçirdiği evreleri ve insan olduktan sonra özüne dönüşü anlatır. Çevreyi dönmek Tanrı’yı aramak, kendi etrafında dönmek gönül aynasında parlayan Nur’un pervanesi olmak demektir. 

Kapak Fotoğrafı: by OC Gonzalez on Unsplash

NOT: İçeriklerimizde en doğru bilgiyi sunmayı amaçlasak da her bir içerik yalnızca yazarın bilgi, anlayış ve kişisel görüşlerini yansıtmaktadır.

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Nazan Avcı

Nazan Avcı

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.