Dünya futbol tarihinde topla yapacaklarının sınırı olmayan çok az kişi vardır. İşte, o kişilerden biri de Ronaldinho. Top ayağına her geldiğinde milyonları heyecanlandıran büyük yetenek olmak kolay bir şey değildir. Bir Ronaldinho hayranı, attığı Tweet’te Brezilyalı futbolcuya duydukları hayranlığı şöyle dile getirmişti:
‘Gaziantepli ev arkadaşım memleketten getirdiği fıstığı, Ronaldinho’nun oynadığı Barcelona maçlarında zuladan çıkarırdı. Ronaldinho öyle büyük topçuydu.’
Ben de bu yazımda inişli çıkışlı kariyerinin sonunda, yaptığı yanlış seçimler sonucu hapise düşen, Brezilya sokaklarının neşeli çocuğunu daha yakından tanıyalım istedim.
Ronaldinho kimdir?
Ronaldo de Assis Moreira, bilinen adıyla Ronaldinho veya Ronaldinho Gaúcho, 21 Mart 1980 tarihinde Porto Alegre’de doğmuştur.
Brezilyalı eski milli futbolcu, ofansif orta saha veya forvet mevkilerinde forma giymiştir.
Ronaldinho, Portekizcede ‘Küçük Ronaldo’ anlamına gelmektedir. Bu lakabın sebebi, Ronaldinho’nun küçük yaşlarındayken FC Internazionale Milano’da oynayan Ronaldo’ya duyduğu hayranlıktır.
Diğer lakabı ‘Gaúcho’ ise, Brezilya’nın Güneyindeki Rio Grande do Sul bölgesinde bazı futbolculara takılmaktadır ve ‘mutlu’ anlamına gelmektedir.
Futbol ile Tanışması
Fakir bir ailenin üç çocuğundan en küçüğüdür. Baba Joao Da Silva Moreira, bir havuz kazasıyla öldüğünde Ronaldinho 7-8 yaşlarındadır. Aile, geçimini, Ronaldinho’nun ağabeyi Assis’in futboldan kazandıklarıyla sağlamaktadır. Ülkenin yarısından fazlasının fakirlik çektiği Brezilya’da hemen hemen her çocuğun kurtuluş yolu olarak görülen futbol, Ronaldinho için de bir hedeftir. İlk idolü ve hocası da Assis olmuştur.
Brezilyalı futbolcu, 2000-2001 sezonu boyunca birçok Avrupa kulübünün ve menajerin dikkatini çekmiştir. Gremio’nun kendisine yaptığı astronomik teklifi reddetmiştir. O dönemde aldığı tekliflerin 75 milyon Euro’ya kadar çıktığı iddia edilmiştir. Bu futbola kayıtsız kalamayan Luis Fernandez, Ronaldinho’yu Paris Saint-Germain FC’e getirmek için ısrarlı davranmıştır.
Ronaldinho’nun oynadığı futbola hayran olan, o dönemin PSG Teknik Direktörü Luis Fernandez, transferde oldukça ısrarcı olmuştur. Böylece Brezilyalı yıldız, aynı zamanda menajeri olan abisi Assis ile Paris’in yolunu tutmuştur. Fakat Gremio ve PSG arasında çıkan bonservis anlaşmazlığı nedeniyle Ronaldinho’nun yeşil sahalara yeniden çıkması 6 ay sürmüştür.
Paris’te Hayal Kırıklığı
Çıktığı 28 maçta 9 gol atan Brezilyalı yıldız, Paris’in gece hayatına kendisini kaptırmıştır.Bu durum, dönemin PSG Teknik Direktörü Luis Fernandez’le arasının açılmasına sebep olmuştur. PSG, Avrupa kupalarına katılamayınca, Ronaldinho’nun sözleşmesine koydurduğu bir madde gereği yıldız futbolcuyu satış listesine koymuştur.
Dünya Kupası Şampiyonluğu
Brezilyalı futbolcu, ülkesinin formasıyla ilk milli maçını 26 Haziran 1999 tarihinde Letonya’ya karşı oynamıştır. Brezilyalı futbolcu, teknik direktör Dunga tarafından 2013 Konfederasyon Kupası kadrosuna çağrılmıştır. Özellikle 2002 Dünya Kupası’ndaki performansıyla, futbolseverlere parmak ısırttırmış, Avrupa devlerinin radarına girmiştir.
Ronaldinho, Ronaldo, Roberto Carlos, Rivaldo’lu Brezilya, Güney Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası’nda şampiyon olmuştur.
Zirveye Tırmanış
Gece hayatına fazla zaman ayırdığı için PSG’de bekleneni verememiş, 2002 yılında Dünya Kupası’nda gösterdiği performansla İspanyol devi Barcelona’ya transfer olmuştur. Tam da ona ‘çok iyi futbolcu’ dediğimiz yıllarını, Katalan ekibinde geçirmiştir. PSG’de kötü bir performans sergileyen Ronaldinho, Barcelona günlerinde adeta yeniden hayat bulmuştur.
Barcelona formasıyla ilk senesinde 32 maça çıkıp 15 gol atmış, takımını o sene lig ikincisi yapmıştır. Barça’daki ikinci sezonunda şampiyonluk yaşayan Ronaldinho aynı zamanda ‘FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu’ ödülünü de kazanmıştır.
Efsane futbolcu, en büyük hayalim dediği Şampiyonlar Ligi kupasına Barcelona formasıyla 2005-2006 sezonunda ulaşmıştır. Bir sonraki sezon da istikrarlı futbolunu koruyup, çıktığı 41 maçta 23 gol atmayı başarsa da, o sezon La Liga’yı şampiyon tamamlayan ekip Real Madrid olmuştur.
Brezilyalı yıldız, Katalan ekibindeki son senesinde, ligde çıktığı 17 maçta 8 gol atarken yavaş yavaş gözden düşmeye başlamıştır. 2008-2009 sezonuna yeni bir başlangıç yapmak isteyen Katalan ekibi, Ronaldinho’yu Milan’a satmıştır.
Milan Dönemi
2008’de Milan kariyerine başlayan Ronaldinho’nun, İtalyan devindeki performansı inişli çıkışlı olmuştur. İlk sezonunda 33 maçta 9 gol, ikinci sezonunda 43 maçta 15 gol atabilmiştir.
2010 – 2011 sezonunda, Milan formasıyla 15 maça çıkıp 1 gol atan Brezilyalı yıldız, artık İtalyan ekibinde iyice gözden düşmüştür. Milan ile bağlarını koparmış ve ülkesine dönme kararı almıştır.
Efsane Tekrar Yuvasında
Flamengo ile 4 yıllık sözleşme imzalayan Brezilyalı futbolcu, çıktığı ilk sezonda 33 maçta 16 gol atarak biraz da olsa eski günlerini hatırlatmıştır. Brezilya ekibi, yaşadığı mali krizi aşamayınca Ronaldinho serbest kalarak Atletico Mineiro’ya transfer olmuştur. Burada eski günlerine dönen Ronaldinho, Atletico Mineiro formasıyla çıktığı toplam 63 maçta 24 gol atarak takımının Libertadores Kupası’nı kazanmasında önemli rol oynamıştır.
Bu Çalkantılı Kariyere Veda…
Bir defa Ballon d’Or’u (Altıntop) alan, 2 La Liga şampiyonluğu, birer defa Şampiyonlar Ligi, Serie A, Libertadores, Copa America ve Dünya Kupası şampiyonluğu yaşayan Ronaldinho, 37 yaşında futbolu bırakmıştır.
Menajeri ve aynı zamanda abisi olan Roberto Assis, Ronaldinho’nun futbola veda ettiğini ‘Futbolu bıraktı. Artık bitti. Ona güzel bir veda yapalım’ sözleriyle açıklamıştır.
Şimdilerde zor günler geçirse de, Ronaldinho attığı estetik çalımlar ve şık golleri ile bütün futbol severlerin hafızasında unutulmayacak bir yer edinmeyi başarmıştır.
