22 Haziran 2023

10 Maddede Mine Söğüt

İrem Öztürk

~7dk

Kısaca Hayatı

Mine Söğüt 1968 yılında İstanbul’da doğmuştur. Ortaokulu Kadıköy Kız Lisesinde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Latin Dili ve Edebiyatı bölümüne girmiştir. Aynı yıl deniz subayı olan babasını kaybetmiştir. 1989 yılında lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı bölümde yüksek lisansa başlamıştır.

Kariyer Gelişimi

1990 yılında Güneş Gazetesinde gazetecilik kariyerine başlamış, kapanması ile Yeni Yüzyıl ve Tempo dergisinde çalışmış, 1993 yılında ise Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen yarışmada Haber dalında mansiyon almıştır. 1996-2000 yılları arasında “Haberci” adındaki televizyon belgeselinin metin yazarlığını yapmış olup, 1999-2000 yılları arasında Öküz dergisinde yazılar yazmıştır. Profesyonel olarak gazetecilik yapmayı bıraktıktan sonra Cihangir Postasında gönüllü editörlük yapmıştır.

Eserleri

Mine Söğüt’ün ilk eserini, Adalet Cimcoz: Bir Yaşam Öyküsü Denemesi adında bir biyografi ile vermiştir. Sonrasında ise ilk romanı olan “Beş Sevim Apartmanı”, ardından da “Kırmızı Zaman” adlı ikinci romanı yayımlanmış olup, 2006 yılında Pınar Kür ile yaptığı “Aşkın Sonu Cinayettir” adlı söyleşi kitabı Everest yayınlarından çıkmıştır. ”Deli Kadın Hikayeleri” isimli öykü kitabı 2011 yılında Yapı Kredi Yayınları’nda basılmıştır. Bu kitaptaki ”Sinekler Sevişirken” adlı öyküsü tiyatroya uyarlanmıştır. Tasarımını ve yönetmenliğini kendisinin yaptığı tek kişilik oyunda Merve Engin rol almıştır.

Eserlerinin İçeriği

“Ben yazabiliyorum, bu benim şans eseri edindiğim bir yetenek ve harika bir şey…” diyen Mine Söğüt, realist bir bakış açısı ile eserlerinde toplumun sert, net gerçeklerine odaklanmış ve sarsıcı konulara değinmiştir. Kitaplarında genellikle toplumsal yozlaşmadan, aşktan, ölümden, güncel sorunlardan, kadın olarak var olmaktan ve bunun getirdiği zorluklardan, azınlık ve kimsesiz kabul edilenlerin yaşantısından şiirsel bir dil kullanarak bahsetmiştir.

Türk Edebiyatındaki Yeri

Mine Söğüt, modern Türk edebiyatının bilinen yazarları arasında yerini almıştır. Biyografi, monografi, roman, öykü ve söyleşi gibi türlerde eserler vermiş ve 2000’li yıllardan itibaren edebiyat dünyasında sesini duyurmaya başlamıştır. Günümüzde ise post modern akımın etkin yazarlarından biri olarak bilinmektedir. Son kitabı Başkalarının Tanrısı ise edebiyat dünyası ve okuyucuları tarafından oldukça karşılık görmüştür.

Ödüller

Notre Dame de Sion Lisesi ve Mezunlar Derneği tarafından düzenlenen ve gereğince dönüşümlü olarak bir yıl Türkçe yazan Türk yazar eserlerine; diğer yıl ise Fransızca yazan ve eseri Türkçeye çevirilmiş olan Türk ya da yabancı yazar eserlerine verilen NDS Edebiyat Ödülü, kendisine layık görülmüştür.

En Bilinen Kitapları

“Bu şehir Yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez.” Deli Kadın Hikayeleri, Gergedan, Beş Sevim Apartmanı ve Kırmızı Zaman Mine Söğüt’ün son zamanlarda popüler olan ve en çok okunan kitapları arasında yer alıyor.

Bazı Kitap Alıntıları

“Elimde bir ayna. Kendime bakıyorum. ‘Baktığım ve gördüğüm bir yana bana anladığım lazım’ diyorum. Yaşadığım yeri cehennem yapan, hep yanlış anladıklarım ya da hiç anlamadıklarım. Küfrüm kendime değil… Anlamamama. Ne işim var anlamadığım bir dünyada?” (Deli Kadın Hikayeleri)

“Elimde bir ayna. Kendime bakıyorum. ‘Baktığım ve gördüğüm bir yana bana anladığım lazım’ diyorum. Yaşadığım yeri cehennem yapan, hep yanlış anladıklarım ya da hiç anlamadıklarım. Küfrüm kendime değil… Anlamamama. Ne işim var anlamadığım bir dünyada?” (Gergedan)

“Şehir gibi bakıyorsun bana, beni tehdit mi ediyorsun, çok mu seviyorsun, anlaşılmıyor.”(Başkalarının Tanrısı)

Farklı Kitap Kapakları

Mine Söğüt’ün eserlerinin yanı sıra yayımlanmış kitaplarında kullanılan kapak çizimleri de okuyucuları tarafından yoğun ilgi görmektedir. Yazarın kapak çizimleri eşi Karikatürist Bahadır Baruter tarafından resmedilmiştir. Bahadır Baruter, Lombak karikatür köşesinin çizeri olmanın yanı sıra L-manyak, Penguen ve Lombak dergilerinin kurucularındandır.

Metaforlar ve Büyük Küfür Kitabı

Mine Söğüt Gergedan adlı eserini yoğun olarak metaforlarla beslemiş, yüksek gerilimli bir dille birçok okuyucu tarafından anlaşılması kolay olmayan ve zihni zorlayan cümleler ile donatmıştır. Her öyküsü kuşku uyandıran farklı çizimler içermektedir.

“Hayatta kalamayacağım bir iklimde yapayalnız bırakılmışlığımın öfkesiyle…”
1. Bölüm

“Sana devamlı aynı şeyi söyleyeceğim. İnsanların arasına dalmış gergedanlardan daha tehlikeli tek şey gergedanların arasında yapayalnız kalmış bir insandır, diyeceğim…”
4. Bölüm

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
İrem Öztürk

İrem Öztürk

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.